ihya.org
ramazan ayı
Ah! Keşke Senenin Tamamı RAMAZAN Olsaydı
Ramazan-ı Şerif’i on iki ayın sultanı kılan fazilet, aslında RAMAZAN lafzının mânâsında gizli. “Ramazan, yakıp yok eden” demektir. Rasûl-i Kibriya (sav) buyuruyor ki: “Ramazan ayı, Ramazan diye isimlendirildi çünkü o günahları yakar (yok eder).” (Camiu’s-Sağir, 2596). O günah ki dilde ağırlık, kabirde karanlık, sıratta boyunda yük, mahşerde rezillik, mizanda sefillik, huzuru İlâhiyye’de divana durulduğunda kula darlıktır.
Kadir Gecesini İhya Etmenin Fazileti
Kadir Gecesini İhyâ Etmek (Kadir Gecesini İhya Etmenin Fazileti Ve Daha Ziyade Ramazanın Hangi Gecelerinde Olduğunun Açıklanması)
Bu bölümdeki bir sure, bir ayet ve yedi hadisten; Ramazandaki bu gecenin bin ay yani 83 sene 4 aydan daha hayırlı olduğunu, inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek bu geceyi değerlendirenin günahlarının bağışlanacağını, bu gecenin Ramazanın son on veya yedi gününün tek olanlarında aranması gerektiğini, bu gecede Rasûlullah (s.a.v.)'ın bize en çok okunmasını tavsiye ettiği duayı ve hayatı boyunca Ramazanın son on gününde ibadeti artırıp itikaf yaptığını öğreneceğiz. [1]
Ramazan Gecelerinin İhyası ve Teravih
Ramazan ayi, Allah’in kullarina ihsan ettigi önemli bir aydir. Faziletiyle ilgili yazilmis ve söylenmis çok söz vardir. Ama ne olursa olsun asil olan yasanmasidir. Aksi taktirde bildigini yasamayan insan konumuna düsülür ki,bu da Islâm’in kabul etmedigi bir gerçektir.
Ramazan gecelerinin ihyasiyla ilgili Ebu Hureyre’den mervî su hadis dikkat çekici: “Rasulullah ramazan gecelerini ihya etmeye tesvik eder, fakat kesin olarak emretmezdi. Her kim inanarak ve karsiligini Allah’tan bekleyerek ramazani ihya ederse, geçmis günahlari bagislanir.”
Ramazan’ın Kıymeti
(Süreli bir yayında, belli günlerde yazı yazmanın güzelliği de, riski de vardır. Güzelliklerinden biri, aksi takdirde tenbelliğe meyledip yazmaktan kaçacak olan nefsin bağlanmasıdır. Risklerinden biri ise, hayat imtihanında--kâh minare başında, kâh kuyu dibinde--olan insanın aslında yazı için hiç de müsait bir durumda olmadığı halde kendisini yazmaya mecbur hissedip zoraki yazmasıdır. Yaklaşık iki haftadır uykusuz kalmama sebep olmuş uzun bir yazı çalışmasından dolayı yorgun düşmüş, üstelik yaşadığı hafif gribin halsizliğini üzerinde taşıyan biri olarak, işte öylesi bir durumdayım şu an. Öte yandan, bugün bu köşede bize ait bir yazı görmek isteyen gönül dostlarını, bugün için habersizce terketmek de istemedim. O yüzden, esasen karşı olduğum bir şeyi, helallik dileyerek yapıyor; daha önce yayınlanmış bulunan bir yazıyı ufak-tefek değişiklerle bir Ramazan ihzâriyesi olarak sunuyorum.)
Ramazan yaklaşırken Ramazan'a, Ramazan'ın son günlerine yaklaşıldığında ise Kadir Gecesine erişiyor olmanın heyecanını taşırız hepimiz. Her mü'min, Ramazan'ı da, Ramazan'ın içindeki bu büyük geceyi de gözüne uyku düşmeden geçirmek, o gecenin feyz ve bereketinden olabildiğince istifade ve istifaza temin etmek ister.
O Gece Kadir Gecesi miydi?
BU SORU HZ. PEYGAMBER'DEN BU yana her Ramazan'da birçok müslümanın gündeminde yer alagelmiştir. Gerçi sorunun zaman kipi değişmekle beraber içeriği aynılığını muhafaza etmiştir. Kur'an ayeti ile bin aydan hayırlı diye haber verilen bir geceyi aramanın heyecanıdır insanı bu soruya sevkeden. Birçok soru gibi bu sorunun da tek bir cevabı yok. Kimilerine göre cevap iki şıktan oluşacak kadar basittir: evet veya hayır. Kimilerine göre ise sorunun kesin bir cevabı olamaz. Kuantumdaki belirsizlik ilkesi gibi olasılıkla tahmin edilebilir, ancak kesin olarak bilinmez. Kimileri de Allah'ın sevgili kullarının bir nevi ilhamla bu geceyi bileceklerini iddia eder. Kimileri ise bu denli müstesna bir gecenin fizik aleminde kainat çapında bir alameti olduğuna inanır ve atomlardan ta galaktik sisteme kadar bu geceye işaret eden bir fiziki hadiseyi aramaya koyulur.