Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, ''Peygamber Efendimiz, Kur'an-ı Kerim'i en güzel biçimde yaşadı ve bize örnek olarak gösterdi'' dedi.

Hz. Muhammed'in 23 yıllık nebilik hayatında İslam'ı ve Kur'an-ı Kerim'i örnek bir biçimde yaşayarak insanlığa sunduğunu söyleyen Bardakoğlu, ''Ramazan ayını yaşamanın ve emanete sahip çıkmanın mutluluğunu yaşıyoruz'' diye konuştu.

Peygamberin emanetine sahip çıkmanın ve onu korumanın ramazan ayında daha bir mutluluk verdiğini anlatan Bardakoğlu, ''Hırka-i Şerif için yapılan fedakarlıklar göz önünde olmalıdır. Peygamber Efendimizin hayatı Kur'an'ın canlı bir örneğidir. Peygamber sevgisi ve Peygamber aşkı kuru bir bağdan ibaret değildir. Bu bağı, emanetlere en iyi şekilde sahip çıkmakla gösteriyoruz'' dedi.

Hırka-i Şerif ve onun muhafaza edildiği mekanın restorasyon ve konservasyon çalışmasının başarıyla gerçekleştiğini söyleyen Bardakoğlu, kutsal emaneti koruyan ve mekanın restorasyonuna yardımcı olan Köprülü ailesinden Barış Samir'in bu çalışmaları sürdürdüğünü ifade etti.

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da büyük bir heyecan ve hasret içesinde olduğunu, bu hasretin bugün Hırka-i Şerif'in açılışı ile son bulduğunu bildirdi.

Mutlu, ''Hasretimiz ve heyecanımız alemlere rahmet olarak gönderilmiş yüce Allah'ın hakiki sevgilisi Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in Hırka-i Şerif'ini ziyaret etmemizden dolayıdır. Mayıs ayından bu yana yoğun bir şekilde sürdürülen çabalar bugün Hırka-i Şerif'le tekrar buluşmamıza neden oldu'' dedi.

HIRKA-İ ŞERİF'İN TARİHÇESİ
Hazreti Muhammed'e ait İstanbul'da iki tane hırka bulunuyor. Biri Topkapı Sarayı'ndaki Hırka-i Saadet veya Bürde-i Saadet diğeri ise Veysel Karani'ye verilen ve miras yoluyla günümüze kadar gelen Fatih'teki Hırka-i Şerif Camisi'nde korunan Hırka-i Şerif.

Hazreti Muhammed'in miraca çıkarken üzerinde bulunan Hırka-i Şerif, peygamberin vasiyeti üzerine Hazreti Ali ve Hazreti Ömer tarafından Veysel Karani'ye verildi. Hırka-i Şerif, Veysel Karani evlenmediği ve çocuğu olmadığı için ölümünden sonra kardeşi Şihabeddin El- Üveysi'ye geçmiş ve bin 500 yıllık emanet bugün Veysel Karani'nin 57. kuşak torunu olan Haşim Köprülü'ün eşi Nuriye Köprülü'nün 2005 yılında vefatı üzerine, kızı Gülay Köprülü'ye intikal etti.

Aile, 1600'lü yılların başında Sultan I. Ahmed'in isteği üzerine İstanbul'a geldi ve Hırka-i Şerif Şükrullah El Üveysi'nin Fatih civarında kiraladığı evde ziyarete açıldı. Bu evin yetersiz kalması sebebiyle I. Abdülhamid günümüzde Hırka-i Şerif Camisi Avlusunda kalan mekana bir oda inşa ettirdi ve Hırka-i Şerif burada 1780'den itibaren sergilenmeye başlandı. Ziyaretlerin yoğunlaşması üzerine bu oda da yetersiz kalınca 1847 yılında Sultan Abdülmecid Hırka-i Şerif Camisi'ni yaptırdı.

Hırka-i Şerif günümüzde halen burada sergileniyor ve sorumluluğu Veysel Karani'nin soyundan gelen ailede bulunuyor.