Efendimiz’in Sünnetini İhya Edebilmek

Efendimiz’in Sünnetini İhya Edebilmek

Manevî Dirilişte tek örnek ve lider Allah Rasûlüdür. Peygamberimiz’in mübarek sözleri, eşsiz uygulamaları ve güzel ahlakı anlamında Sünnet, eşsiz nebevî ilkeler ve prensipler bütünüdür. Sünnet nebevî hayat çizgisidir. Sünnet baştanbaşa edeb, nezahet, hikmet ve inceliktir. Sünnet baştanbaşa planlanmış, programlanmış manevî hayat tarzıdır.

Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki: “Kim benim sünnetimi ihya ederse beni sevmiş olur. Beni seven kişi de Cennette benimle beraber olur”.[8]

Allahın Kitabını bizzat kendi hayatıyla yorumlamak, uygulamak ve açıklamak için gönderilen Peygamberimiz (s.a.v) sünnetlerinin canlı ve diri bir şekilde yaşanmasını ve yaşatılmasını emretmekte, ihmal edilen sünnetini hayata geçirenlere öncülük ve rehberlik ettiği için bu yolda yürüyenlerin alacağı ecir kadar ecir ve sevap alacağı ifade etmektedir.

Efendimiz buyuruyorlar ki: “Kim benden sonra öldürülen sünnetlerimden bir sünnetimi ihya ederse, o kimseye o sünnetle amel eden kişilerin ecri gibi ecir verilir. Ancak o sünnetle amel eden kişilerin ecrinden de hiçbir şey eksiltilmez.” [9]

Öldürülen, terk edilen veya ihmal edilen Sünneti ihya etmek; günlük hayatı Efendimiz’in “Çağlarüstü Manevî Anlayışı”na göre yeniden dizayn etmek, kafa ve kalbi, düşünce ve icraatı Sünnet-i Seniyye paralelinde yeniden yapılandırmak demektir.

İşlenen bidat ve hurafeler, haram ve münkerler, körükörüne taklitçilik ve şekilcilik sünneti hayatın dışına itmekte, ruhları ve gönülleri karartmaktadır. İşlenen her sünnet, bir bidati yok etmekte, işlenen her bidat bir sünneti öldürmektedir. Gerçek anlamda Ehl-i Sünnet olabilmek sünnete gönül vermekle mümkündür.

Günümüzde düğün ve cenazelerde, bayram ve merasimlerde yaşanan bidatlerle mücadele sünneti ihya edecektir. Nâ-mahreme karşı gözümüzü yummayı emreden ayetlere, sahih hadislere ve açık nebevî uygulamaya rağmen, birilerine şirin görünmek adına nâ-mahremle tokalaşma bidatını akademik makaleleriyle fütursuzca savunanlar sünneti öldürenler zümresine girdiklerinin farkında olmalıdırlar.

Yeniden Manevî Dirilişi gerçekleştirmek için planlı bir şekilde uygulanacak Sünnet-i Seniyyeyi İhya Projesi çerçevesinde;

- Daru’l-Erkam Sünneti, haftalık dar çerçevede mahallî çerçevede Hadis ve Fıkıh Dersleriyle, Kur’an Tilâveti ve Tefsiriyle, manevî sohbetlerle, ilmî ve akademik seminerlerle ihya edilmelidir.

- Ukaz Panayırında Tebliğ Sünneti, mahallî ve uluslararası fuarlarda İslam daveti ve tebliği standı açarak ya da içimize sızan Hristiyan misyonerlerinin, Yahova şahitlerinin çalışmalarını pasifize edecek alternatif tebliğ çalışmalarıyla ihya edilmelidir.

- Hılfu’l-Fudûl (Faziletliler İttifakı) Cemiyetine Katılma Sünneti, sivil toplum kuruluşlarına bizzat katılarak veya maddî anlamda destek olarak mazlumlara, kimsesizlere, yoksullara, engellilere, ihtiyaç sahibi öğrencilere, başörtüsü mağduru üniversiteli genç kızlara destek olma, müslüman gençliğin önünü açarak ihya edilmelidir.

- Suffe Ashabı Sünneti, giderek kalitesi düşürülen ilahiyat eğitiminin tekâmülünü sağlayacak, ılımlı- light Amerikancı İslam projelerine fırsat vermeyecek, Kur’an ve Sünnetin ışığında gerçek İslamı öğretecek İslamî İlimler Üniversiteleri kurulması ve programı zenginleştirilmiş, hedefi geliştirilmiş Kur’an Kolejleri açılması, Tarihî İslamî Eğitim Kurumlarından biri olan Daru’l-Hadis’lerin yeniden hayata geçirilmesi ile ihya edilmelidir.

Ne mutlu ihmal edilen Nebevî Sünneti ihya etmek için gayret edenlere!. Ne mutlu genç gönülleri manevî irşad ile ihya edenlere.. Ne mutlu günlerin ilim ve cihadla, gecelerini ibadet ve taatle ihya edenlere… Ne mutlu Allah için yaptıkları hizmet ve fedakârlıkla toplumu ihya edenlere..
Top