Camilerimizi boş bırakmayın
Camilerimizi boş bırakmayın
Ankara Sanat Evi tarafından Ankamall Sanatolia sahnesinde sergilenen “Eşrefpaşalılar” isimli oyunda, kadrosuz, cemaatsiz bırakılan camilerin kapısına mühür vurulmasının toplumdaki suç oranını artırdığı gerçeği gözler önüne serilerek, “Camileri boş bırakmayın” mesajı verildi.
1980’li yılların sonunda İzmir Eşrefpaşa semtinde, ezan sesinden rahatsız olan çevrelerin baskısı ile kapısına mühür vurulan camiye tayin olunan bir imamın, semte gelişinin ardından büyük bir özveri örneği göstererek, semtin kabadayılarının geçmişteki zararlı alışkanlıklarını değiştirmesini konu edinen oyun, “Kulak keserken, kulak kesildiler” mesajıyla, ilahi çağrıya uyan insanların nasıl değişebildiğini gözler önüne serdi.
Ankara Sanat Evi tarafından Ankamall Sanatolia sahnesinde sergilenen “Eşrefpaşalılar” isimli oyun, toplumda işlenen suçların asıl kaynağını tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. 1980’li yılların sonunda İzmir Eşrefpaşa semtinde, ezan sesinden rahatsız olan çevrelerin baskısı ile kapısına mühür vurulan camiye tayin olunan bir imamın, semte gelişinin ardından yaşanan olayları konu edinen oyun, cami ve cemaat kavramlarının önemini, Allah sevgisinin insanda sebep olduğu değişiklikleri kimi zaman güldürerek, kimi zaman da düşündürerek anlattı.
KABADAYI SEMTİ EŞREFPAŞA
Oyunda, kapısına mühür vurulan camiye atanan hocanın büyük bir özveri örneği göstererek, semtin kabadayılarının geçmişteki zararlı alışkanlıklarını değiştirmesi konu ediliyor.
Dönemin kabadayı semti Eşrefpaşa’da yaşananlar, Allahkerim Necmi, Falçata Nusret, Sicilyalı Memduh, Duygu, Madam, Küflü Kamuran, Berber Muhterem ve Şekerci Bilge…
Aynı mahallenin çocuklarının bir hocanın gelişiyle yaşadığı değişim mizah ve hüzünle seyirciye yansıtılıyor.
BİR HİKÂYEYE KONU OLMAK…
“Kulak keserken, kulak kesildiler” mesajıyla, ilahi çağrıya uyan insanların nasıl değişebildiğinin gözler önüne serildiği oyunun yazarı Burak Tarık, “Eşrefpaşa’da yaşananlar, bir hikâyeye konu olmak için ısrar ediyordu. Eşrefpaşalılar, kutlu bir çağrının tenha muhitlerdeki yankılarıdır. Doğruyu anlatmadaki ısrarcılığın ekşi meyveleri” değerlendirmesinde bulundu.
MÜHRÜ KIRIP SABAH NAMAZI KILARLAR
Hoca ile karşılaştıktan sonra büyük bir değişimin içine giren Eşrefpaşalı kabadayılar ve Eşrefpaşa sakinleri, kapısına mühür vurulan camide sabah namazı kılmak için mührü kırıp içeri giriyorlar.
Aralarından biri sabah ezanını okuyarak namaza çağırır ve bildikleri kadarıyla saf tutarak sabah namazını eda ederler. Bu sırada polis, caminin mührünün kırıldığını fark ederek, içeridekileri gözaltına alır.
Mahkemeye çıkartılırlar. Savunmalarında, bu güne kadar çok sayıda suç işlediklerini, ama böyle bir suçu ilk kez işlediklerini ve iki rekat sabah namazı kıldıklarını söylerler.
Falçata Nusret, “Camiler boş bırakıldığı için sokaklar suçlularla dolu” mesajını verir ve serbest bırakılırlar.
ALLAH SEVGİSİNİN ÖNEMİ
Oyundaki bir diğer önemli mesaj da Allah sevgisi. Çok sevdiği nişanlısını kaybeden Falçata Nusret, kendisini kaybetmek üzereyken tanıdığı hocanın telkinleriyle hayata yeniden sarılır. Ancak içinden atamadığı acısının dinmesi için yine camiye koşar ve Rabbine yalvarır.
Yardımseverliğin de önemine vurgu yapan oyun, salonu hınca hınç dolduran tiyatro severler tarafından ayakta alkışlandı.
Ankara Sanat Evi, aynı ekiple 21 Şubat 2007’de “Benden Sonra Ölüm Gelir” isimli oyunu aynı sahnede tiyatro severlerle buluşturacak.
1980’li yılların sonunda İzmir Eşrefpaşa semtinde, ezan sesinden rahatsız olan çevrelerin baskısı ile kapısına mühür vurulan camiye tayin olunan bir imamın, semte gelişinin ardından büyük bir özveri örneği göstererek, semtin kabadayılarının geçmişteki zararlı alışkanlıklarını değiştirmesini konu edinen oyun, “Kulak keserken, kulak kesildiler” mesajıyla, ilahi çağrıya uyan insanların nasıl değişebildiğini gözler önüne serdi.
Ankara Sanat Evi tarafından Ankamall Sanatolia sahnesinde sergilenen “Eşrefpaşalılar” isimli oyun, toplumda işlenen suçların asıl kaynağını tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. 1980’li yılların sonunda İzmir Eşrefpaşa semtinde, ezan sesinden rahatsız olan çevrelerin baskısı ile kapısına mühür vurulan camiye tayin olunan bir imamın, semte gelişinin ardından yaşanan olayları konu edinen oyun, cami ve cemaat kavramlarının önemini, Allah sevgisinin insanda sebep olduğu değişiklikleri kimi zaman güldürerek, kimi zaman da düşündürerek anlattı.
KABADAYI SEMTİ EŞREFPAŞA
Oyunda, kapısına mühür vurulan camiye atanan hocanın büyük bir özveri örneği göstererek, semtin kabadayılarının geçmişteki zararlı alışkanlıklarını değiştirmesi konu ediliyor.
Dönemin kabadayı semti Eşrefpaşa’da yaşananlar, Allahkerim Necmi, Falçata Nusret, Sicilyalı Memduh, Duygu, Madam, Küflü Kamuran, Berber Muhterem ve Şekerci Bilge…
Aynı mahallenin çocuklarının bir hocanın gelişiyle yaşadığı değişim mizah ve hüzünle seyirciye yansıtılıyor.
BİR HİKÂYEYE KONU OLMAK…
“Kulak keserken, kulak kesildiler” mesajıyla, ilahi çağrıya uyan insanların nasıl değişebildiğinin gözler önüne serildiği oyunun yazarı Burak Tarık, “Eşrefpaşa’da yaşananlar, bir hikâyeye konu olmak için ısrar ediyordu. Eşrefpaşalılar, kutlu bir çağrının tenha muhitlerdeki yankılarıdır. Doğruyu anlatmadaki ısrarcılığın ekşi meyveleri” değerlendirmesinde bulundu.
MÜHRÜ KIRIP SABAH NAMAZI KILARLAR
Hoca ile karşılaştıktan sonra büyük bir değişimin içine giren Eşrefpaşalı kabadayılar ve Eşrefpaşa sakinleri, kapısına mühür vurulan camide sabah namazı kılmak için mührü kırıp içeri giriyorlar.
Aralarından biri sabah ezanını okuyarak namaza çağırır ve bildikleri kadarıyla saf tutarak sabah namazını eda ederler. Bu sırada polis, caminin mührünün kırıldığını fark ederek, içeridekileri gözaltına alır.
Mahkemeye çıkartılırlar. Savunmalarında, bu güne kadar çok sayıda suç işlediklerini, ama böyle bir suçu ilk kez işlediklerini ve iki rekat sabah namazı kıldıklarını söylerler.
Falçata Nusret, “Camiler boş bırakıldığı için sokaklar suçlularla dolu” mesajını verir ve serbest bırakılırlar.
ALLAH SEVGİSİNİN ÖNEMİ
Oyundaki bir diğer önemli mesaj da Allah sevgisi. Çok sevdiği nişanlısını kaybeden Falçata Nusret, kendisini kaybetmek üzereyken tanıdığı hocanın telkinleriyle hayata yeniden sarılır. Ancak içinden atamadığı acısının dinmesi için yine camiye koşar ve Rabbine yalvarır.
Yardımseverliğin de önemine vurgu yapan oyun, salonu hınca hınç dolduran tiyatro severler tarafından ayakta alkışlandı.
Ankara Sanat Evi, aynı ekiple 21 Şubat 2007’de “Benden Sonra Ölüm Gelir” isimli oyunu aynı sahnede tiyatro severlerle buluşturacak.
Konular
- 100 Milyarlık Minare!
- O Gece Kadir Gecesi miydi?
- Allah ile kulu arasındaki sırrın adı: İhlas
- Gaznelilerden kalan minare Dünya Kültür Mirası listesinde
- Halk Senin İçin, “Geceleri Uyumaz” Der
- Nefs Muhasebesi
- Çifte Minareli Medrese Restore Edilecek
- Neden Camiler Doluyken, Kiliselerse Boş?
- İhya ve İmam Gazali
- Minarenin kandili
- Camilerimizi boş bırakmayın
- Efendimiz’in Sünnetini İhya Edebilmek
- Bitlis'te Beş Minare
- Gönülleri İhya Edebilmek
- Geceleri İhya Edebilmek
- Uykudan Uyanış Bir Diriliştir
- İHYA, İHYA ETMEK
- Bursa Ulu Camii Minberindeki Sırlar
- Ezanın Kurtuluş Çağrısı
- Mevlid Gecesini İhya Ederken Çocukları Unutmamak Gerekir
- Boş kiliseler camiye dönecek
- Hacc (Allahümme Lebbeyk)
- Batı Trakya'da minare yapımı engelleniyor
- 3 asırlık köye ilk minare yapılınca...
- Ramazan’ın Kıymeti
- Ramazan Gecelerinin İhyası ve Teravih
- Yüksek minareler
- Kadir Gecesini İhya Etmenin Fazileti
- Ah! Keşke Senenin Tamamı RAMAZAN Olsaydı
- Bayramlarımız ve Biz